Bayburt TÜGVA’dan Ezan açıklaması

Bayburt TÜGVA’dan Ezan açıklaması


TÜGVA Bayburt İl Temislciliği Taksim’de bir araya gelen göstericilerin ezana karşı yaptığı ileri sürülen ıslıklı ve alkışlı protestoya basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Bayburt Üniversitesi önünde gerçekleştirilen ve TÜGVA İl Teşkilat Koordinatörü Maksut Şahin’in grup adına yaptığı açıklama şöyle: 


Rahmetin sağanak olup üzerimize yağdığı bu bereketli günlerde Cenab-ı Hak'tan niyazımız, bizi burada olduğu gibi mahşerde, Peygamberimiz Efendimiz'in Sancak-ı Şerif'i altında da toplamasıdır.
Ezan, göğün ve yerin yegâne hükümranı olan Allah'ın, bu hükümranlığının yeryüzünde ve gökyüzünde günde beş defa ilân edilmesinin adıdır.
Ezan, yani bu ilâhî ilân, muhatabı olan insana, her türlü günlük meşgalesinin en yoğun olduğu anlarda okunarak, bu meşgalelerin yeryüzünün ve gökyüzünün Rabbi olan Allah'a ve onun dinine ne kadar uyduğunu tefekküre zorlayan bir çağrıdır.
Yine ezan, gayb âlemini de saf saf hakkın huzurunda toplayan; evrene meşruiyet meşk eden; yıldızlara, tohumlara, taşlara, çimenlere, börtü böceğe, sözgelimi mahlûkata; iplerini elinde bulunduran Allah tarafından, ihtiyaç duydukları ilâhî mesajın günde beş defa ulaştırılmasının ta kendisidir.
Ezan, inananlara, kula kulluk etmeye yeltenmeyi aklının ucundan dahî geçirmeden evvel devreye girerek, haklı oldukları takdirde onlara tüm dünyayı karşılarına alacak gücü bahşeden çağrıdır.
Ezan, Mekke'nin, Horasan'ın, Semerkand'ın, Buhara'nın, Bağdat'ın, Irak'ın, Mısır'ın, Suriye'nin, Kosova'nın, Bosna'nın, Endülüs'ün, Gırnata'nın, İstanbul'un ve Kırım'ın fetih müjdecisidir,
Ezan, dünyanın her yerinden mazlumların tek silahı, tutsak İhvân'ın özgürlük türküsü; ezan, bu dünyanın çakılı manevî çivisi ve tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü'nde ezana yapılan saygısızlık, bu duygu ve düşüncelerimiz göz önünde bulundurulduğunda açık bir şekilde görüleceği üzere, asla ve kat'â kabul edilebilir değildir. Bu toprakların mayası olan ezânımıza yapılan saygısızlığın anlaşılır bir tarafı yoktur.
Aynı şekilde; en ufak zerresinde bir acı olduğunda tâ içten hissettiğimiz Mescid-i Aksa'mızda bir vakit ezanın okunmadığını, nefesimizin kesilmesiyle öğrenmiş olduk. Ardından, bebek katili Netanyahu'nun Cumhurbaşkanımız'a "Diktatör" ifadesi ile aşağılık bir şekilde yüklenmesi, öfkemizi körükledi.
Eli kanlı İsrail Terör Devleti'nin bu pervasız tutumunun diplomatik ve sosyal açılardan karşılığı elbet olacaktır. Bu adımların kararlılıkla atılması hususunda devletimizin ve milletimizin yanında olduğumuzu vurgulamak isteriz.
Gözbebeğimiz Mescid-i Aksa'mızın durumunu da yakından takip ediyor, atılan her bir taşın evvelinde ve sonrasında o ruhu iliklerimize dek hissediyoruz.
Bu sabah aldığımız bir haberle daha sarsıldık. Yeni Zelanda’daki Al Noor ve Linwood camilerine Cuma namazı esnasında silahlı saldırı düzenlendiğini ve bu saldırıda çok sayıda şehidimiz ve yaralımız olduğunu öğrendik. 

104 yıl önce İngiliz Emperyalizmi ne uğruna savaştığını bilmeyen Yeni Zelandalıları hiç tanımadıkları Müslümanları öldürsünler diye Çanakkale’ye yığdı. Bugün de Kültür Emperyalizmi İslamofobi virüsüyle bütün dünyayı yanlış tanıdıkları İslam’a ve Müslümanlara karşı kışkırtıyor. Biz de Yeni Zelanda’daki hain saldırıyı lanetliyor, İslamofobi’yi mağlup edeceğimizi ilan ediyor, şehitlerimize Allah Teala’dan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 
 
Bu duygu ve düşüncelerle Cumanızın mübarek olmasını diliyor, Allah Teala’dan birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza etmesini niyaz ediyorum.

 

BEŞİR KELLECİ


İletişim Hesapları
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER