Tüm dünyada en iyi ve hızlı tedbir alan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini aktaran Polat, “Çin'de ortaya çıkan coronavirüs vakası dünya genelinde hızla yayılırken  vakanın ortaya çıktığı andan itibaren en hızlı tedbir alan ülke Türkiye oldu. Virüs henüz Çin sınırlarını aşmadan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimiz hızlı karar mekanizmasıyla ülkenin önde gelen bilim adamlarını toplayarak Ocak ayında Bilim Kurulunu oluşturdu. Bu kapsamda, Dünya Sağlık Örgütünün yeni tip coronavirüs salgınına karşı acil durum ilan etmesinden önce havalimanlarında termal kamera ve karantina uygulamasını başlatan Sağlık Bakanlığı, daha sonra virüsün görüldüğü yüksek riskli ülkelerle uçuşları durdurdu, İran ve Irak’la kara sınırlarını kapattı. Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda ayrıca sınır bölgelerine sahra hastaneleri kurdu, virüsün görüldüğü ülkelerden Türkiye'ye giriş yapanlar için de 14 günlük karantina ve gözlem sürecini başlattı” dedi. 

Ülkeler kendi vatandaşından vazgeçti

Bu süreçte dünyada birçok ülkenin kendi vatandaşını kaderiyle baş başa bıraktığını dile getiren Polat şöyle devam etti: 
“Birçok ülke kendi vatandaşına sahip çıkmazken başta Çin ve İran olmak üzere virüsün görüldüğü ülkelerdeki 2721 Türk vatandaşı gelen talepler doğrultusunda Türkiye'ye getirildi. Yurt dışından getirilen Türk vatandaşlarına 14 gün boyunca belirlenen hastanelerde karantina uygulanarak olası hastalık durumuna karşı tedbirler uygulandı. Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda alınan tüm bu tedbirler virüsün ülkemize girmesini 90 gün geciktirdi. Ülkede virüsün görülmesiyle birlikte ise yeni tedbirler masaya yatırıldı. Okullar, üniversiteler tatil edildi. Son olarak 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olan vatandaşlarımıza sokağa çıkma yasağı getirilerek bu vatandaşlarımızın sağlığı güvence altına alındı”

Son 17 yılda yapılan sağlık yatırımları meyvesini verdi

Türkiye’de son 17 yılda yapılan sağlık yatırımlarının bugünlerde meyvesini verdiğini ve özellikle muhalefetin yoğun olarak eleştirdiği şehir hastanelerinin bu sürecin en az kayıpla atlatılmasında büyük katkısı olduğunu dile getiren Polat, 
“Tabi ki, tüm bu süreçte hükümetimizin şehir hastaneleri başta olmak üzere son 17 yılda yaptığı sağlık yatırımlarının ne derece önemli olduğu gözle görülür bir şekilde ortaya çıktı.  İlk vakanın 10 Mart'ta tespit edildiği ülkemizde bugüne dek 2433 kişiye corona virüsü teşhisi koyuldu. Maalesef 59 vatandaşımız da hayatını kaybetti. Ölenlere Allah’tan rahmet tedavi görenlere acil şifalar diliyorum. Cumhurbaşkanımızın devreye girmesiyle Çin’den gelen yeni test kitleri ve ilaçlarla inşallah bu süreci en az zararla atlatacağız. 

Salgın başta tedbirsiz davranan Avrupa’da çok hızlı bir şekilde yayılmaya ve can almaya devam ediyor. En çok vaka ve ölümün görüldüğü İtalya’da ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İspanya, Fransa, Almanya ve Hollanda’da yine aynı şekilde salgının etkisi altında. ABD gibi güçlü ülkeler bile virüs karşısında çaresiz. Ancak ülkemiz zamanında aldığı tedbirler ve Bilim Kurulunun önerisiyle bu süreci en iyi şekilde yöneten ülkeler arasında” ifadelerini kullandı. 

Ekonomik tedbirler hızlıca devreye sokuldu

Sadece sağlığı değil ekonomiyi de tehdit eden salgına karşı Türkiye’nin topyekun bir mücadele verdiğini anımsatan Polat, hükümetin aldığı ekonomik tedbirlere ilişkin şunları paylaştı: 

“Salgına yönelik alınan tedbirlerin yanı sıra ekonomik tedbirlerde bir bir masaya yatırıldı. 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve KOVID-19 salgınının etkilerini azaltmak için 100 milyar liralık bir kaynağı devreye alan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketinin ardından reel sektöre destek olmak amacıyla bakanlıklar da eşgüdüm içerisinde çalışmalarını yürütüyor.
Bu kapsamda; Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı” Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketinde yer alan ve bu zor günlerde ekonomik anlamda Halkımıza destek olacak çok sayıda değişiklik dün gece yarısı Kanunlaşarak yürürlüğe girdi.

Buna göre:

Sözlerimi Cumhurbaşkanımızın dün yaptığı ‘Ulusa Sesleniş’ konuşmasındaki şu bölümle tamamlamak istiyorum:

“Her meselemizde olduğu gibi Rabbimizin yardımının bu sıkıntıda da yanımızda olacağından şüphe duymuyoruz. Rabbimizin “Sizin hayır bildiklerinizde şer,şer bildiklerinizde hayır olabilir” emr-i ilahisinin hikmetine bir kez daha muhatap olacağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz.Dünya bu salgın hastalığın ardından hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir küresel siyasi, ekonomik, sosyal sistemin inşa edileceği bir döneme doğru gitmektedir.Türkiye olarak bu yeni döneme çok büyük avantajlarla ve güçlü bir altyapı ile giriyoruz.Önümüzde 2023 hedeflerimize umduğumuzdan daha kısa sürede ulaşabileceğimiz bir fırsat duruyor.İnşaallah aydınlık yarınlar bizi bekliyor. Yeterki ikazlara riayet edelim. Sabırlı olalım. Dikkatli olalım.Kendimizin ve çevremizin temizliğine ihtimam gösterelim. Tedbir,mücadele,ferasetli davranmak bizden,Takdir Allah'tandır. Kalın sağlıcakla.”