Bugün her zaman kendisi büyük zevkle izlediğim yolunda iz almaya çalıştığım büyüğüm kendisiyle yıllar önce Bayburt Dede korkut Şenliklerinde tanışıp, 2013 yılında Tokat Niksar şiir şöleninde tekrar beraber olduğum saygı değer üstad Mehmet Ali KALKAN dır Türk Edebiyatının şiirinin bir çok özelliğinin kendinde toplayan üstadı tanımak büyük bir heyecandı, Niksar şiir şöleninde heyecanlı olduğumu anlayarak bana teselli verdi sakin ol bak bizler senin yanındayız demesi benim için daha da rahatlattı Şiirlerini her zaman büyük bir zevk ve heyecanla okurum Şu ana kadar üç şiir kitabı çıkmış olmasına rağmen kütüphanemde ikisi mevcut “Gök Aradık Tuğlara” ve yeni çıkan “Ufuklar Ardı Bizim” adlı şiir kitabı imzalı olarak çok değer kitap Türkiye’nin kitap duayeni “Kitap Şuuru” sahibi sevgili Oğuzhan SAYGILI tarafından geldi Mehmet Ali KALKAN şairimiz her ne kadar şair ise bir o kadarda kendi mesleği icra eden bir Mühendis, olsun biz onu şair yönüyle tanıyalım; kendisini her ne kadar anlatmaya çalışsak da o kadar başarılı olamayız, çünkü onun hakkında birçok ünlü şairin söylemlerinin yanında biz ancak şiirlerini okumakla mükellefiz diye düşünüyorum Mehmet Ali KALKAN hocamız şiirlerini yazarken zaten çocukluğunda babasında aldığı ilham ve kendine rehber edindiği birçok değerli şairin izinde gittiği şiirlerinde ki o ilham veren topluma ışık tutan özellikle Türklüğe ve Türk Dünyasına seslenişi bir başka akış veriyor bize şiiri okudukça haykırıyorum Sosyal medyadan her zaman takip ederek okuduğum “Köyümden Gönlümden “ adlı yazı dizi bana okudukça yön veren, bilgi dağarcığımı artıran birbirinden hayatın güzel örneklerini sunarak geçmişten geleceğe köprü oluşturuyor kendisine müteşekkirim. ATALARIMIZ SÖYLEDİKLERİ Gururunu dik tutma, Güçsüzle alay olmaz. Milletini unutma, El yoksa halay olmaz. Çiçekse açmalıdır, Kuş ise uçmalıdır, Yüz bahar geçmelidir, Ha deyince köy olmaz. Harmanı ateş alsa, İline fesat dolsa, Uçandan kuzgun kalsa, Düğün dernek toy olmaz. Bakılmayana bakma, Yandırmayanı yakma, Türk adını bırakma, Sonradan vay vay olmaz. Başı dumanlıyız biz, İlli kağanlıyız biz, Turan vatanlıyız biz, Kürşat yoksa Vey olmaz. Baş vardır boyun eğen, Baş vardır arşa değen, Deryayı özlemeyen, Irmak olmaz, çay olmaz. Dar günde yatanların, Dünyaya batanların, Göğe ok atanların, Sonrası kolay olmaz. Ap ak olursa dünün, Arşa yükselir ünün, Gündüzü kara günün Gecesinde ay olmaz. Yarım olsa tutuşun Aşılır mı yokuşun? Sırtından vurulmuşun Narası hey hey olmaz. Ekmek bizim, tuz bizim. Saz bizim, kopuz bizim. İllaki Oğuz bizim, Başkasından bey olmaz. Dedem Korkut Der ki... Sönmez ateş yakmayanın, Eşinden kara bulaşır. Ölüme dik bakmayanın, Peşinden kara bulaşır. Et yersen elinde yayın, Ot yersen sürüde koyun, Hanını bilmeyen boyun, Başından kara bulaşır. Gıybeti öğün edenin, Yalanı göğün edenin, Yaz günü düğün edenin, Kışından kara bulaşır. Doğruyu desin ozanın, Soluklu olsun yazanın, İçi ak olan kazanın, Dışından kara bulaşır. Kara dinliyi övenin, Yeri gökten çok sevenin, Vakitsiz demir dövenin, İşinden kara bulaşır. Yayı utanırsa erin, Ah, vah eder derin derin, Dolu çıkılan seferin, Boşundan kara bulaşır. Dış Oğuz'un, İç Oğuz'un, Yenilmesi güç Oğuz'un, Töre bilmez uğursuzun, Düşünden kara bulaşır... Mehmet Ali Kalkan