MAKEDONYA'DA BATAN GÜNEŞ

Mikdat Topçu - Yazarın kitapları

MAKEDONYA’DA BATAN GÜNEŞ

(KIŞLA MAHALLESİ DİRENİŞİ)

MİKDAT TOPÇU

Yeni bir dost, yeni bir hemşeri tanışması, yeni heyecanlı sürükleyici bir romanın hikâyesinden başlayalım derken; önce Mikdat TOPÇU’YU tanılayalım.

  1. Ağustos 1950 Bayburt doğumlu. İlkokulu köyünde bitirdi. Pağnik Köyü İlkokulu. Köyünün yeni adı Erikdibi. 1962 yılında İstanbul’a göç etti. Ortaokulu, liseyi ve yüksek okulu İstanbul’da bitirdi. 1977 Şubat dönemi İstanbul İktisadi ve Ticari İlimlere Akademisi mezunu. Çeşitli özel kuruluşların muhasebe birimlerinde çalıştı.

Şu anda Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak İstanbul-Eyüp’te muhasebe bürosu işletmekte.Evli ve dört çocuğu var.

Eserleri: Reconquista Türk Milleti’nin Mukadderatı, Menemşe/Ahıska Sürgünü, Domuzlar Köpeklere, Köpekler Domuzlara, Kadın Milisler ve son romanı Makedonya’da Batan Güneş adında.

Makedonya Osmanlının 500 yıl yaşamış bir yeri iken Yani “Osmanlı Tebai”si iken artık Bulgarın, Sıplar, Rumlar artık Türklerle yaşamak istemiyorlar.Olayın önemli kahramanlarından Muallim Emin, kardeşi Binbaşı Kamil bey ve annesi Zülfiye hanım ile üç kız kardeşi sevdiği Asiye bir başka anlatılıyor. Makedonya da Manastırın Pelister dağlarını Kışla mahallesinde büyümüş Muaillim Emin için artık her şey yabancılaşıyordu, Toprak yabancılaşıyordu, Tabiat yabancılaşıyordu. Yüzyıllardan beri üzerinde yaşadıkları, sahibi oldukları bu topraklarda yaşayan Türkler vatanlarına yabancılaşıyordu.

  1. Manastırdan Komitacıların isyanlarının gelecekte kötü sönuclar doğuracağını biliyorlardı, Binbaşı Enver bey, Binbaşı Fevzi bey, Resnali Niyazi ve Mülazım -ı Evvel Mehmet beyler her ne kadar mücadele etseler de isyanlar bastırılamıyordu.

Osmanlını hakimiyetini kaybetmesi Makedonya’nın bağımsızlık İstemesi üzerine Türklerin artık gücünün kaybetmesi yaşanan olayların sonucunu anlatıyor romanı daha fazla anlatmadan okuyarak heyecanı bizzat yaşamanızı istiyorum.

…Türkler Balkan topraklarına bir padişah şehit vermişlerdi. Bu coğrafyanın hemen bütününde; başından kar eksik olmayan yalçın dağların eteklerinde, zümrüt çağlayanların, suyu Tunagözü gibi akan ırmakların, nazar boncuğu gibi berrak göllerin arasında ve yemyeşil cennet bahçeleri içinde yüzyıllardır gözünü hep gündoğusuna, Anadolu’ya çevirmiş asil bir millet yaşardı. Bu millet, bundan yüzyıllarca önce bu toprakları vatan yapmak için atalarının batıya doğru yürüyüşünde; ıssız ovalara, dar geçitlere, dağların eteklerine, akarsu kıyılarına gelip yerleşmiş olan Türklerdi, Evlad-ı Fatiha’ndı. O günden bugüne; beş yüz yıldan beridir köylerde, kasabalarda, şehirlerde, Rumeli’nin her yerinde, “Benim güzel vatanım!” diyerek yaşayıp uğruna şehit düşen, vakti saati tamam olunca ölen, camilerin narin minarelerinin, kabristanlarda ince selvi dallarının gölgesine, bu aziz vatan toprağının altına giren nice muhterem analar, babalar, kardeşler, evlatlar vardır. Bugün Manastır’ın ovalarında, Pirlepe Dağları’nda, Ohri’de, Florina’da İştip’te, Kozana’da, Usturumca’da, Kosona’da,Üsküp’de ve büsbütün Rumeli coğrafyasında ebedi istirahatgahına çekilmiş nice şehitler, nice canlar, nice vatan evlatları yatmaktadır………..

İşte böyle mücadelelerin yazarı Mikdat TOPÇU’nun özellikle Bayburt’u anlatan Kurtuluş Savaşının tüm gerçeklerini anlatan “Kadın Milisler” kitabını tüm hemşehrilerimize özellikle Bayburt Belediyesi, Gençlik Spor Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kültür Müdürlüğüne Gençlere okumaları için tavsiye ediyorum.

Nahit İMAÇ

Araştırmacı-Yazar

YORUM EKLE