İLESAM GENEL BAŞKANI MEHMET NURİ PARMAKSIZ

MAHŞERE DEK (Mehmet Nuri PARMAKSIZ)

Bu günkü misafirimiz İLESAM Genel Başkanı Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ, her zaman olduğu gibi tanışma ve buluşma noktamız tabii ki stüdyo ya da program kanalı değil, yine Dede Korkut Şenlikleri, Şair ve şiir dünyamız buluşturan ortak noktamızdır. Öyle ki İLESAM Genel Başkanı Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ı tanımanın hasını yaşıyorum. Türk Edebiyatının yaşayan Evliya Çelebisi söylesek yanılmayız, çünkü o bir kültür ve edebiyat neferi olarak da hizmet vermektedir. Öyle ki kendisi Türkiye ve hatta Türk Cumhuriyetlerinde dahi yer alan Edebiyat, kültür ve sanatla uğraşan bu yola başvurmuştur. Onun için ilk amacı şair, yazar ve birçok sanat camiasını bir araya toplayarak onların eserlerinin telif haklarını savunmak, korumak, korsanlığa karşı önlem almak gibi birçok projeyi de hayata geçirmiştir. İLESAM Genel Başkanı Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ı bunula da yetinmeyip, yurt içinde ve özellikle Türk Cumhuriyet’leriyle kültürel faaliyetlerle de öncülük ederek Türkiye’nin Kültür Elçi’si diyebiliriz. Başta İLESAM Dergisi olmak üzere, üyelerinin de şiirlerinde oluşan antolojiyi kitaplaştırarak hem Türkiye’de hem de Türk Cumhuriyetlerinde baskıları yapılarak edebiyat litaratürüne kazandırılmıştır. Birçok kanalda sosyal etkinikler ve başta Türkiye olmak üzere yurdu çeşitli illerinde konferanslar ve etkinlikler düzenlemektedir.

Sözü İLESAM Genel Başkanı Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ın Edebi yönüne dönelim birazda, birçok Şair ve Yazar hakkında yazılar yazmaya çalışsak da bazen kalem elde zorlanmıyor da değiliz. Çünkü yapmış oldukları hizmetler vermiş oldukları eserler ile içeriği çok geniş bir yelpaze kaplamaktadır. Bu yüzden de nerden başlayacağımı bilemiyorum. Bence en büyük özelliği bulunduğu topluluğa, kişilere samimi, sevecen yakınlık duyan, çabuk kaynaşan bir kişiliğe sahip olması hasebiyle sevilen bir kişiliği bulunmaktadır. Hal böyle olunca tabii ki bütünüyle diyalog ile insanlara olan güveni kazanmış oluyor.

Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ın birbirinden çok değerli eserleri bulunmakta olup, kendisinin tanışma şerefine imzaladığı “Mahşere Dek” isimli şiir kitabından tanıyalım; kendisi hep söyleşilerinde şöyle derdi; AŞK üç harf diye hep söyler ve açıklardı. Bunu daha sonraları nihayet şiir kitabından okuyunca çözdüm. Şiirlerinde ilahi aşkın güzelliği tema olarak okuyucuyu bir nefeste alıp götürüyor, Yunus Emre’nin “Yaratanı severim yaradan dan ötürü” sözü ile mahşer dek ilahi aşkla bütün kalbi tasavvuf olarak yönlendirmektedir. Öyle ki Şair sadece bununla yetinmeyip; daha derinlere ileri giderek, “Mahşerin Esrarı”, “Mahşerin Galibi” gibi romanlarda daha etkinleştirmiştir. “Kelebek Ömrü”, Süheydaya mektuplar”, “Bencileyin Sözler” gibi bir çok eserleri ile sayısızca dergi ve gazetelerde makaleleri yayınlanmaktadır. Sayın Mehmet Nuri PARMAKSIZ’ın şiir kitabındaki akışından alalım;

….“Erdem kalesinin kalp diyarı, duy sesimi dinle beni. Gönül denen küheylan su yerine aşk adlı üç harfle gizli olan âb-ı hayatı içerse ne olur bilir misin? Söylesene bana aşka âşık gönlüm, AŞK adlı hecede şifrelenen muammayı “Allah, Şükür ve Kader” diye çözüp O’na teslim olduktan sonra mahşere dek aşk ateşiyle yansa da küle döner mi? Sevgili sevgilidir; âşık da âşık lakin bu aşkı gönül denen Âleme koyan gerçek maşuk unutabilir mi?

Yüreğim coşan nehir aşkın beni lâl eden, Gülden vazgeçilir de, vazgeçilmez lâleden”

“Dokudum nakış nakış geceleri kilime

Mahşere dek ismini ezberlettim dilime” der bizde Mahşere kadar okuyacağız inşallah.

YORUM EKLE