KÜTÜPHANE HAFTASI

KÜTÜPHANE HAFTASI Okuma sevgisi ve isteği çoğumuzda vardır. Ancak çeşitli imkânsızlıklar ve ihmaller ile bu isteği yerine getiremeyiz. Kitap okumak bir alışkanlıktır. Bu da genellikle öğrencilik yıllarında kazanılır. Okuma alışkanlığını kazanamamışsak, eldeki imkânları değerlendirip bu güzel alışkanlığı kazanabiliriz. “Kitabın beşbin yıllık tarihi olduğu söylenir. Türk El yazması döneminde de Uygurlar’la başladığı bilinir. O yıllar üstünden ne kadar sular akmışsa da, o hala insan hayatında ekmek, su, hava ve güneş kadar önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Zamanla birer iletişim aracı olarak internet, televizyon, bilgisayar, sinema, video gibi aygıtların yaşamımızın kopmaz bir parçaları haline gelmelerine rağmen kitap kendi yerini onların hiçbirine kaptırmamıştır. İnsanın tek başına kalabilerek aracısız ve doğrudan yararlanabildiği, rahatça kullanabildiği ve birbirinden son derece farklı konuların içerdiği için onun yeri apayrıdır. Genellikle.”Kitaplar pahalı olduğu için satın alamıyoruz” diyerek kendi kendimizi avuturuz. Bu mazerette bir miktar gerçek bile olsa, kitap satın almaya ve okumaya engel sayılmaz. Kahvehanelerde harcanan çay parasını, her gün sigaraya verdiğimiz parayı normal bulup kitaba ayıracağımız parayı müsfiklik ya da boş yere harcanmış para saymak uygar insanların felsefesine ters düşer. Nesi var 480bin kahvehaneye karşın 1200 civarında toplum kütüphanesi olan ülkemizde kitap sevenler de o kadar olur!..” “İnsanı Düşündüren İnsan “ İ.Beytullah ERDİ Bugün Kütüphane Haftası dolayısıyla yukardaki anlatılanlardan ders çıkarmalıyız. Bu gün yaşadığımız pandemi dolayısıyla özellikle evlerimizde evlerimiz de ve iş yerlerimizde bol vakit geçirmenin en güzel yolu kitap okuyarak bilgi dağarcığımız geliştirmektir. Okuyarak zamanımız değerlendirir, zihnimizi dinç tutarak daha güçlü beyin jimnastiği de yapmış oluruz. Haliyle elektronik bilişim cihazlarından bir nebze de olsa kendimizi soyutlayarak daha sağlıklı oluruz. Kitaplar aynı zamanda aile içerisinde dostluğu pekiştiren karşılıklı fikir alışverişi yapılarak duygu ve düşüncelerin paylaşılmasını sağlar. Her hafta çeşitli konuları içeren yayınların kitaplarının bulundurularak bir de bakmışız ki haliyle kendiliğinden ev de ve işyerlerimizde bir kütüphane oluşmuştur. Kitaplar insanların toplumdaki yetişmesinde ön ayak olan en büyük faktördür yine bir milletin gelişmişliğinde en büyük etken çağdaş toplumlar seviyesine çıkaran yine o ülkenin eğitim ve okuryazar düzeyinin sağlanmasıdır. Böyle ülkemizde bu gün çağdaş bilim ve teknoloji bakımından 81(seksen bir) İl’de açılan Üniversite ve Vakıf Üniversiteleriyle aydınlık bir Türkiye yolunda ilerlemektedir. İlimizde de bu konuda çeşitli kurum ve kuruluşların çabaları da bulunmaktadır. Başta Valiliğimiz öncülüğünde daha önce kitap sevdirmek amacıyla çeşitli etkinler düzenlenmekte, Bayburt Belediye Başkanlığının kendi bünyesinde hazırlamış olduğu yayınla başta olmak üzere özellikle herkesin ve her kesimin ulaşabileceği sokak kütüphanesi seferberliği başlatmıştır. Yine bunun yanında Bayburt Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü Gençlik Merkezi Müdürlüğünce hayata geçirilen ‘Kitap Okuma Halkaları’ projesi kapsamında faaliyetleri ile Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğünün ve bazı sivil toplum kuruluşları ile günümüzde okumak konusunda birbirinden çok farklı etkinlikler düzenlenmektedir. Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı Kütüphane Müdürlüğü daha geniş kitlelere özellikle sınavlara hazırlana gençlere büyük kolaylıklar sağlamakta, kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Son zamanlarda Bayburtlu şair ve yazarların tanıtımı için güzel afişler hazırlamaktadır. Bayburt Üniversitesi de BATÜKAM ve DEDEKORKUT adı altında kurmuş olduğu araştırma merkezleri ile Bayburt ilimizde büyük bir kültür ve tarihi konularda hizmetler vermektedir. Bu sayede bir birinden birçok eserler literatüre kazandırmıştır. Ayrıca Üniversitemize ait kütüphanemizde görülmeye değer bir kütüphane doğuda örnek eserdir, dijital ve sistematik bir yönetim ile öğrencilerimize büyük hizmetler vermektedir. Bunlarla birlikte İlimizde yaşamış ve tarihimize ve edebiyatımıza geçmiş şahsiyetler,şair yazarlar, bilim adamlarımız ile ilgili eserler ortaya koyulmamış, geçmiş yıllarda çıkan eserlerinde çoğu Türkçe’ye çevrilmemiş ,çevrili olan ve baskısı yapılan eserlerinde mevcudu kalmamıştır. Ancak bazı Bayburt ve kitap sevdalısı insanların kütüphanelerinde birer tane bulunmaktadır. İlimiz Doğu Anadolu’nun yüksek yaylalarındaki tarih ve kültür kokusunu her zaman solan, Türkiye’deki ekonomik ve kültürel yönden varlığımızı Türkiye ve Türkiye Cumhuriyetlerine “Dede Korkut Şölen’leriyle duyurulması sayesinde nihayet bu konuda dikkatlerin çekilmesiyle İlimizdeki yayın ve eserler konusunda gösterilen titizlik ve bazı yazar ve araştırmacılarımızın ilgisiyle bir çok eser yeniden ortaya çıkmıştır. Bayburt’un kültürünün gün ışığına çıkması ancak yayınlanacak eserlerle ortaya içerisinde birbirinden güzel eserler ortaya çıkarılmış, bu süre içerisinde daha isimlerini hatırlayamadığım ve duyamadığım çok değerli eserler ortaya koyulmuştur. Aynı zaman da Edebiyat,kültür ,sanat ve tarih konulu şiir, romanı içine alan diğer bir çok Bayburt’lu şair-yazar hemşehrilerimizin de çok sayıda önemli eserleri yayınlanmıştır. Bayburt Literatürüne göz attığımızda koskoca bir kütüphaneyi doldurabilecek kapasitede kitapların var olduğunu görmekteyiz. Bayburtlu Yazarlar Selçuklu Türkiyesi döneminden başlayarak çok sayıda değerli eserler bırakmışlardır. Bunlardan Bayburtlu Osman’ın Osmanlı döneminde yazdığı: Tevarihi Cedidi Mir’at-ı Cihan adlı tarih kitabını incelediğimizde çok değerli bilgilere ulaşılabildiğimizi hayretle görebilmekteyiz. Biraz daha işin içerisine girdiğimizde Kitab-ı Dede Korkut‘un da büyük bir ihtimalle Bayburtlu Osman tarafından yazılmış olduğu kanaatine varılmaktadır . Osmanlı döneminde aynı anda Bayburt’ta bulunan üç üniversite ( : Yakutiye, Mahmudiye, Musaviye )de sayısız eserlerin yazıldığı tarafımızdan bilinmektedir. Bu eserlerin büyük bir bölümü son savaşta Ruslar tarafından çalınarak arabalarla Rusya’ya kaçırılmışlardır. Bayburt İli Cumhuriyet Türkiyesi döneminde koskoca bir Profesörler ordusuna sahip olmuş olması nedeniyle de Bayburt Literatürü, sayısız eserlerle tezlerle de zengin bir duruma gelmiş bulunmaktadır. Günümüzde Bayburtlu yazarların-çizerlerin, şairlerin-ressamların, çeşitli bilim adamlarının sayılarını çıkartabilmek o kadar kolay değil... Tabii ki böyle bir toplumun eserlerinden oluşan bir “Bayburt Literatürü” de o kadar geniş, o kadar önemli olacaktır. Bizler bilim-sanat, edebiyat dünyasına eser veren tüm değerlerimizi kutluyor, onlarla övünüp, onların başarılarını kendi başarımız olarak görüyoruz. Yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi sayısız eser veren bu yörenin değerlerini belirleyebilmek için, bir “BAYBURT KÜTÜPHANESİ”nin kurulması gereği üzerinde durmak istiyorum. Böyle bir kütüphane kurulacak olursa, bu kütüphanede şu tip kitapların bulundurulması gerekir, diye düşünüyorum: 1- Konuları Bayburt, yada Bayburt’un değerlerinden söz eden kitaplar, 2- Bayburtlular’ın yazmış oldukları her türden kitaplar, 3- Tüm Bayburtlu'ların yazmış oldukları tezler, 4- (...........). İlimize böyle güzel eserler kazandıran değerli şairlerimizi, yazarlarımızı- çizerlerimizi, tüm bilim adamlarımızı kutlar, ilgililerden önerilerimize ilgi göstermelerini bekler, saygılar sunarım. Şu sözü söylerlerdi. “Kitabı Kitap’dan anlayana veriniz” demişlerdir.
YORUM EKLE